Oruç, İslam dininin beş temel ibadetinden biridir ve Ramazan ayında Müslümanlar tarafından tutulur. Oruç tutmak, sabah ezanından akşam ezanına kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmayı gerektirir. Ancak, bazı durumlarda oruç bozulabilir ve bu durumda ne yapılması gerektiği konusunda çeşitli dini kurallar vardır. Bu makalede, oruç bozmanın günahı ve kefareti hakkında detaylı bilgiler sunulacaktır.
Kefaret Nedir?
Kefaret, Arapça kökenli bir kelime olup "örtmek" ve "arınmak" anlamlarına gelir. İslam hukukunda kefaret, işlenen bir günahın bağışlanması için verilen sadaka veya tutulan oruç anlamına gelir. Oruç bozmanın kefareti, işlenen günahın affedilmesi için yapılan dini bir yükümlülüktür.
Oruç Bozmanın Kefareti
Fıkıh kitaplarına göre, mazeretsiz olarak kasten başlanan bir orucu bozmak, kazâ ve kefaret gerektirir. Kefaretin yerine getirilmesi için şu seçenekler vardır:- İki ay üst üste oruç tutmak
- Bir köleyi âzâd etmek
- Altmış fakiri doyurmak
Kur'an'ın Temel Prensipleri
Kur'an'ın temel prensiplerinden biri, cezanın işlenen suça denk olması gerektiğidir. Bir günlük oruç bozmanın, altmış bir gün art arda oruç tutma cezasıyla cezalandırılması, bu prensibe aykırıdır. Bu nedenle, kefaretin zorunlu olup olmadığı konusunda farklı görüşler vardır.
Hadisler ve Rivayetler
Oruç bozmanın kefareti konusu, Ebu Hüreyre'den rivayet edilen bir hadise dayandırılmıştır. Bazı alimlere göre, yoksulluk dolayısıyla kefaretin düşmesi, sadece bu duruma özgü bir şeydir. Asıl olan kefaretin düşmemesidir. Dârekutnî el-‘İlel'de, Zührî'den aldığı rivayeti not düşerek: “Böylece köle azad etmek ya da iki ay oruç tutmak ya da altmış fakir doyurmak sünnet oldu” demiştir. Bu görüşe göre, oruç kefareti farz değil, sünnettir.
Hz. Ayşe'nin Rivayetleri
Hz. Ayşe'den gelen ve aynı konu ile ilgili iki rivayette, belirli bir kefaretten söz edilmez. Sadece belli bir miktar sadaka vermekten söz edilir ki bu da işlenen bir hata veya kusurun ardından bir miktar sadaka verme geleneğine ve bunu destekleyen Kur'an öğüdüne uygun düşmektedir.
Kur'an'da Kefaret
Kur'an'ı Kerim'de her ne sebeple olursa olsun, oruç yiyene, namaz kılmayana bir ceza belirlenmemiştir. Zaten oruca niyet etmeyerek oruç tutmayan kişiye kefaretin gerekmediğinde oy birliği vardır. Kefaretin başlanan orucu mazeretsiz olarak bozmaktan ileri geleceği belirtilmektedir. Bir namazı özürsüz olarak bozan kişi nasıl o namazı yeniden kılarsa, orucu özürsüz olarak bozanın da yine orucu kaza etmesi gerekir.
Sonuç
Eğer orucun zorunlu bir kefareti olsaydı, bu Kur'an'da belirtilirdi. Doğrusu şudur ki, saf ibadet konularında, yani Allah ile kul arasındaki kusurlarda ceza, kefaret yoktur. Bu konulardaki kusurun cezasını Allah âhirette verecektir. Ancak, hukuki konularda, yani toplumu ilgilendiren şeriat (Hukuk) konularında yasal olmayan eylemlere ceza konmuştur. Bu bakımdan orucun farz (Zorunlu) kefareti diye bir şey yoktur.
|
Oruç bozmak günah mı? Bu konuda farklı görüşler var. Bazı alimler, mazeretsiz olarak oruç bozanların kefaret gerektirdiğini söylüyor. Ancak, Kur'an'da bu durum için belirli bir ceza yok. Sonuçta, bu ibadet kişisel bir sorumluluk ve niyetle başlar. O nedenle dikkatli olmakta fayda var.
Cevap yazOkuŞŸan,
Oruç ve Sorumluluk
Oruç, İslam dininin önemli bir ibadeti olup, kişinin kendisiyle olan bir mücadelesidir. Bu nedenle niyet ve samimiyet, oruç tutmanın temel unsurlarındandır. Mazeretsiz oruç bozanların durumu ise, farklı görüşlere tabi olmakla birlikte, bu konuda dikkatli olmak gerektiği kesin.
Farklı Görüşler
Bazı âlimler, oruç bozanların kefaret gerektirdiğini belirtirken, diğerleri ise Kur'an'da bu durum için belirli bir cezanın olmadığını ifade ediyor. Bu durum, İslam fıkhındaki farklılıkların doğal bir sonucudur. Kişinin kendi durumuna ve inançlarına göre hareket etmesi en doğrusu olacaktır.
İbadet ve Niyet
Sonuç olarak, ibadet kişisel bir sorumluluktur ve niyetle başlar. Oruç tutarken, kişinin dikkatli olması ve bu ibadeti yerine getirirken ruhsal ve fiziksel olarak kendini hazırlaması önemlidir. Bu noktada, dinin özüne ve ruhuna uygun bir şekilde hareket etmek, her zaman faydalı olacaktır.
Oruç tutarken kazara su içtim ve orucum bozuldu, şimdi ne yapmalıyım? Kefaret gerektirir mi?
Cevap yazTemime, kazara su içtiğiniz için orucunuz bozulur ancak bu durum kefaret gerektirmez. Sadece o günü kaza etmeniz yeterli olacaktır. Yani Ramazan sonrasında bir gün oruç tutarak bu günü telafi edebilirsiniz. Kazara yapılan bu tür hatalar için dini kaynaklarda kefaret değil, sadece kaza orucu önerilmektedir.